Bir zamanlar, gökyüzünde parlak bir ay ışığı altında, sevimli bir küçük ayıcık yaşarmış. Adı Minik’miş. Minik, her akşam annesiyle ormanda uyumaya hazırlanır, ama bazen uykusu gelmezmiş. Bir gece, annesi ona yumuşacık bir battaniye vermiş ve “Hadi, yıldızlarla oyun oynayalım,” demiş.
Minik, battaniyesini alıp dışarı çıkmış. Gökyüzünde parlayan yıldızlar ona gülümsüyormuş. “Merhaba Minik,” demiş bir yıldız. “Bize katılmak ister misin?” Minik mutlu olmuş ve yıldızlarla birlikte yavaşça dans etmiş. Dans ederken, gözleri ağırlaşmaya başlamış. Yıldızlar ona ninni söylemiş: “Uyu Minik, uyu, ay seni korusun.”

Birden, Minik’in battaniyesi yumuşacık bir yastığa dönüşmüş. Minik, annesinin yanında, ağacın altında uyumuş. Ay ışığı ona güzel rüyalar göndermiş: çiçekler, kelebekler ve arkadaşları. Sabah olduğunda, Minik gülümseyerek uyanmış ve “Teşekkür ederim, yıldızlar!” demiş. O günden sonra, Minik her gece yıldızlarla uyumuş ve hep mutlu rüyalar görmüş.