Bir sabah, çiçeklerle dolu bir bahçede, Uğur Böceği Lila uyanmış. Lila, kırmızı benekli kanatlarıyla çok güzel bir uğur böceğiymiş, ama o gün kendini biraz solgun hissediyormuş. “Keşke kanatlarım daha renkli olsa!” diye iç geçirmiş. Bahçedeki en bilge canlı olan Arı Bızbız’a sormaya karar vermiş.
Bızbız, bir papatyanın üzerinde nektar topluyormuş. Lila, “Kanatlarımı nasıl daha renkli yaparım?” diye sormuş. Bızbız gülümseyerek, “Bahçedeki çiçeklerden renk toplamalısın! Her çiçek sana bir renk verir,” demiş.
Lila hemen işe koyulmuş. Önce sarı bir papatyaya konmuş, kanatları altın gibi parlamış. Sonra mavi bir menekşeye dokunmuş, benekleri maviye dönmüş. Kırmızı bir gülle kucaklaşınca kırmızı benekleri daha da canlı olmuş. Son olarak mor bir süsene konmuş, kanatlarına mor bir ışıltı gelmiş.

Lila, gün sonunda aynaya baktığında kendini rengârenk görmüş! Bahçedeki tüm arkadaşları, “Lila, harika görünüyorsun!” diyerek etrafında toplanmış. Lila, mutlulukla uçmuş ve o gün anlamış ki, gerçek güzellik dostlukla parlar.
Son