Bir varmış bir yokmuş… Gökyüzünde yaşayan yumuşacık, bembeyaz bir bulut varmış. Adı Uykucu Bulut’muş. Uykucu Bulut’un en sevdiği şey, geceleri küçük çocukların uykusuna yardım etmekmiş.
Her akşam güneş battıktan sonra, Uykucu Bulut yavaşça gökyüzünde süzülür, uykusu kaçmış miniklerin pencerelerinin önünde dururmuş. Yanında bir de sihirli kesesi varmış. Bu kesenin içinde yıldız tozu bulunurmuş. Bu tozlar, gözleri kapatınca rüyaların kapısını açarmış.
Bir gece Uykucu Bulut, minik Elif’in odasının önünde durmuş. Elif yatağında bir sağa bir sola dönüyor, bir türlü uyuyamıyormuş. Uykucu Bulut pencereye usulca yaklaşmış, sihirli kesesinden bir tutam yıldız tozunu alıp Elif’in yastığının üzerine serpiştirmiş.
O anda Elif’in gözleri ağırlaşmış… Derin bir nefes almış ve tatlı bir gülümsemeyle uykuya dalmış. Rüyasında pembe tavşanlarla zıpladığı, dondurma dağlarına tırmandığı bir masal ülkesine gitmiş.

Uykucu Bulut gülümseyerek gökyüzüne doğru süzülmüş. O gece birçok çocuğun uykusuna yıldız tozu serpiştirmiş, her biri güzel rüyalara dalmış.
Ve masal burada bitmiş. Uykucu Bulut hâlâ orada, bulutların arasında seni izliyor. Gözlerini kapat ve dinlen… Belki bu gece senin yastığına da biraz yıldız tozu bırakır. 🌟
İyi uykular… Tatlı rüyalar…